Girişimcilik, fikrin eyleme geçmesindeki bireyin yeteneğini ifade eden bir kavramdır. Girişimcilik sadece ticari anlamda bir iş kurmak değildir. Bireyler “ticari girişimci” olabileceği gibi çalıştıkları kurumlarda veya firmalarda birer “iç girişimci” ve/veya “bilgi girişimcisi”, yaşadıkları toplumda ise “sosyal girişimci” olabilirler. Yenilik, yaratıcılık ve değişim yaratmak, girişimci olmak için gerekli olan temel özelliklerin başında gelmektedir. Bunun dışında risk almak, öncü olmak ve rekabetçi düşünme becerisine sahip olmak da girişimci düşüncenin temellerini oluşturan bileşenlerdir.
Girişimcilik, sadece bireysel bazı özelliklerin meydana gelmesiyle değil; aynı zamanda eğitim ve çevrenin etkisiyle de bireye kazandırılabilmektedir. Yönetim bilimine önemli katkılar sağlayan Drucker; girişimciliğin diğer tüm disiplinler gibi öğretilebilir bir disiplin olduğunu söylemiştir.
Girişimciliğin oluşumunda gerekli olan özelliklerin bir kısmını kişilik özellikleri oluşturmaktadır. Kişilik özelliklerinin yanı sıra eğitim yoluyla bireye kazandırılacak olan değerler, kişinin var olan fakat henüz ortaya çıkmamış özelliklerini ortaya çıkarmasını sağlayacaktır. Bu nedenle eğitimin girişimcilik üzerindeki etkisi büyüktür.
Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nun 2010/2011 Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi 2011-2016 belgesinde girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılmasına yönelik almış olduğu karar doğrultusunda, girişimcilik eğitimlerinin ilköğretimden doktora seviyesine kadar tüm eğitim düzeylerinde verilmesi planlanmıştır.
Küçük yaşlarda girişimcilik eğitimlerinin verilmesi iki temel amaca hizmet edecektir. Bunlardan birincisi, çocuklara girişimci düşüncenin aktarılarak, hayatlarının herhangi bir döneminde girişimciliğinin bir kariyer seçeneği olduğunun anlatılmasıdır. İkincisi ise iş kurmanın dışında gelecekteki kariyerlerinde değer yaratımının öneminin vurgulanmasıdır. Elbette ki, bir toplumda herkesin girişimci olması beklenemez. Ancak toplumu oluşturan bireylerin meslek hayatlarında “girişimci doktor”, “girişimci mühendis”, “girişimci pilot” ve “girişimci öğretmen” olması; diğer bir anlatımla gelecekte iç girişimci veya sosyal girişimci bireyler olmaları beklenebilir.
2014 yılından bu yana üzerinde araştırma yaptığımız ve birçok il ve ilçede uyguladığımız “Bugünün Küçüğü, Yarının Girişimcisi” projesini farklı bir boyuta taşıyan Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü “İnovasyon Merkezi” kurarak bir ilki gerçekleştirmiş ve çocuklara girişimcilik, yaratıcılık ve değer yaratımı eğitimleri vermeye başlamıştır. Bu süreçte 20 tane öğretmenimiz gönüllülük esasında girişimcilik eğitimlerini tamamlamış ve eğitimler süresince çocuklara yönelik girişimcilik ve yaratıcılıkla ilgili etkinlikler üretmişlerdir. Aynı şekilde benzer bir proje Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yine 15 gönüllü öğretmenimiz aracılığıyla yürütülmektedir. “KKTC’nin Girişimci Çocukları” projesine, sektör ve sivil toplum örgütlerinin sıra KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı da destek olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında girişimcilik eğitimlerinin uygulanması geleceğin toplumlarının ihtiyaç duyacağı insan kaynaklarının yetiştirilmesi açısından son derece önemlidir. Tabi bu eğitimlerin etkinliğinin artmasında veli ve öğretmenlerimize önemli görevler düşmektedir. O yüzden;
Sayın Veliler;
• Çocuklarımızın birer birey olduklarını,
• Çocuklarımızın rekabetçi, yenilikçi ve risk almaya yönelik tutum ve davranışlarının aile ortamından başlayarak geliştiğini; ancak bu tutumların “hırsa ve haksız rekabete” dönüşmemesi gerektiğini,
• Çocuklarımızın hayal gücünü hiçbir zaman sınırlamamamız gerektiğini,
• Çocuklarımızın sorumluluk üstlenmesinin, onların bireysel gelişimleri için çok önemli olduğunu,
• Çocuklarımızın teknolojiye açık olmaları gerektiğini,
Değerli Öğretmenler;
• Girişimcilik kültürünün oluşturulmasında en önemli paydaş olduğunuzu,
• Öğrencilerinizin girişimcilik eğilimlerinin arttırılmasında farklı öğrenme stillerine ihtiyaç olduğunu,
• Eğitimin yanı sıra öğrencilerinizin kendilerini gerçekleştirebileceği ortamların yaratılması gerekliliğini,
• Akademik başarının yanı sıra sosyal gelişimin de önemli olduğunu,
• Yaratıcı düşüncenin oluşturulmasında, eğitmen yerine rehber olmamız gerektiğini,
UNUTMAYALIM!
Prof.Dr. Mehmet BAŞAR
Anadolu Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi / İşletme Bölümü (İibf) / Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı (İibf)